|
|
-
Çok milletin kurtuluş ve
yükselme savaşında öfkeli oldukları görülmüştür; fakat bu
öfke, Türk milletinin bilinçli öfkesine benzemez.
|
|
|
|
-
Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri
öğrenimin sınırı ne olursa olsun, en önce ve her şeyden
önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine ve ulusal
sanatına düşman olan öğelerle savaşmak gereği
öğretilmelidir. Dünyanın uluslararası ortamında böyle bir
savaşın gerektirdiği ruhsal öğelerle donanmış olmayan
insanlara ve bu nitelikte insanlardan oluşan toplumlara
yaşam ve bağımsızlık yoktur.
|
-
Ulusal egemenlik, milletin
namusudur, haysiyetidir, şerefidir.
|
|
|
-
Bence
bir millete saygınlığın, onurun, namusun ve insanlığın
oluşup ölümsüz olabilmesi, kesinlikle o milletin özgürlük
ve bağımsızlığına sahip olmasına bağlıdır.
|
-
Özgürlüğü elinden alınan bir ulus ne kadar varlıklı ve
bolluk-bereket içinde olursa olsun, uygar insanlığın
gözünde bir uşaktan daha iyi karşılanmaya lâyık değildir.
|
-
Tarih yazmak, tarih yapmak
kadar önemlidir. Yazan yapana bağlı kalmazsa, değişmeyen
gerçek, insanı şaşırtacak bir nitelik alır.
|
|
|
|
|
-
Ey
yükselen yeni nesil. İstikbâl sizindir, cumhuriyeti biz
kurduk, onu il’a ve idame (yükseltecek ve sürdürecek)
edecek sizlersiniz.
|
|
|
|
|
|
|
-
Sizler, yani yeni
Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip
edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler,
asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim
yüksek idealimize durmadan yorulmadan yürüyecektir.
|
|
-
Medeni
olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında
kalmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
-
İnsanların vicdanlılığı,
basının özgürlüğü ve siyasal özgürlüğün kendini göstermesi
gibi, aslında çok değerli olan etkenlerin toplumu acıya ve
yozlaşmaya götürecek şekilde ters kullanılmasına, sosyal
varlığın var oluş sebebi engeldir.
|
|
|
|
|
|
|
-
Ekonomik açıdan zayıf bir
millet, fakirlik ve yoksulluktan kurtulamaz; bir
uygarlığa, bolluk ve mutluluğa kavuşamaz, sosyal ve
siyasal felaketlerden yakasını kurtaramaz.
|
|
|
-
Bilelim ki, ulaşacağımız
başarı, ulusun güç birliği etmesinden, ortak çabasından
ileri gelmiştir. Eğer aynı başarıyı, zaferleri ilerde de
kazanmak istiyorsak, aynı kurala dayanalım ve aynı düzende
yürüyelim.
|
-
Dünyada ve dünya milletleri
arasında sükûn, huzur ve iyi geçim olamazsa, bir millet
kendi kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur.
|
|
-
Ben,
milletin vicdanında ve bağımsızlığında sezinlediğim büyük
gelişme yeteneğini, milli bir sır gibi, vicdanımda
taşıyarak azar azar bütün toplumumuza uygulamak
zorundayım.
|
|
|
|
|
|
|
-
Başarılı
olmak için aydın sınıfla halkın düşünce tarzı ve amacı
arasında tabiî bir uyum olmalıdır. Yani, aydın sınıfın
halka aşılayacağı güzel duygu ve düşünceler, halkın
ruhundan ve vicdanından alınmış bulunmalıdır.
|
-
Bir şeyi
vicdanca iyi yaptığımıza, sözlerimizin iyi olduğuna
inanıyorsak, onu olduğu gibi açık seçik, duraksamadan,
belirsizliklerden arınmış olarak anlatmayı amaçlamalıyız.
|
|
|
-
Bir
millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe
meydanında, ne kadar parlak zafer elde ederse etsin, o
zaferin kalıcı sonuçlar vermesi, ancak; irfan ordusuna
bağlıdır.
|
-
Eğitimdir ki, bir milleti
hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır,
veya bir milleti, kölelik ve yoksulluğa terk eder.
|
|
|
-
Hatırınızdan çıkmasın ki, cumhuriyet sizden, fikri hür,
vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister.
|
|
|
|
|